Türkiye Cumhuriyeti 2022 yılı ortalama verilerine bakacak olduğumuzda 84 milyon civarı vatandaşı ve bu vatandaşlara bağlı olarak 21 milyon civarında icra dosyası bulunmaktadır.
Buna kısaca sokaktaki her 4 kişiden 1’i icralık ta diyebilmemiz mümkündür.
Hal böyle olunca siz değerli okurlarımızı, hakları konusunda bilgilendirmek, doğru yönlendirebilmek adına araştırmalar yapmaktayız.
Yeryüzünde bulunan, yaşayan hiçbir insan hayallerinde kendini bulunduğu koşuldan daha kötü bir biçimde hayal etmez. Ama hayatın insana ne getireceği belli olmaz.
Bugün koşullarında ilgimizi çekmeyen, ihtiyacımızın olmayacağını düşündüğümüz bir bilgiye yarın ihtiyaç duyabiliriz.
Hayatta alınacak yanlış bir karar, bir imza bazen bir kaza insanın sosyoekonomik durumunun tamamen baştan yaratılmasına neden olabilir.
İcra, vade ile alınan bir mal veya hizmetin ödeme günü geldiğinde alacaklının borçludan parasını tahsil edememe durumunda kanuna başvurması sonucunda açılan dosyadır.
Ekonomik durumunda ani değişim yaşayan insanlar ile yapılan araştırmada, bu kişilerin genel olarak aniden birden fazla icra dosyası ile karşı karşıya kaldığıdır.
Ödemelerin yaklaşıp, işlerin sıkıştığını fark eden vatandaşlar, çember daraldıkça kanun açığı aramakta, borcu ötelemenin bir yolunu bulmak için çabalamaktadır.
İcra Borcu Nasıl Silinir?
Alacaklı olan kişi, borçlunun üzerinde herhangi bir mal varlığı olamaması durumunda, en önce maaş haczi yoluna başvurmaktadır. Maaş haczi uygulanmaya başlandığından itibaren aylık olarak yatan paranın 4’te 1’i kesilerek alacaklı kişinin belirttiği hesaba gönderilir.
Bu tutar, her yıl yıllık faiz oranları güncellenir ve kesinti süresince bile borç git gide artar.
Halk arasında icra borcundan kurtulmak ya da ötelemek için geliştirilmiş olan yöntemlerin en başında, borçlu olduğunuz tarafın adınıza dosya oluşturmadan önce bir tanıdığınıza yüksek meblağlar karşılığında senet ile icra açarak uzun yıllar boyunca ona borçlu gibi kesinti uygulatmak ve bu parayı sonradan elden tahsil etmektir.
İcra dosyaları 5 yıl süre ile sistemde kalır ve sonra düşer. Alacaklı kişinin her 5 yıl da bir dosyayı yenilemesi gerekmektedir. Her yenilenen dosya yeni masraflar demektir. Eğer alacaklı taraf kurumsal bir firma ise dosyayı düzenli olarak yenileyeceğinden şüpheniz olmasın.
Halk arasında efsaneleşen yönteme karşı devletin aldığı kanuni yaptırımlar da gelişmiştir. Dava açan tarafın, alacaklı taraf üzerinde gördüğü şüpheli bir borçlanma karşısında açacağı 142. İflas kanunun “Sıra Cetveline İtiraz” davası soruşturmasında haklı çıkması borçlu kişi tarafından hiç istenmeyen sonuçların doğmasına neden olacaktır.
Açılan dava sonucunda borçlu ve alacaklı arasındaki ilişki incelenir. Borçludan, alacalı kişiye ne karşılığında borçlandığı, bu hizmet ya da mala karşı olan belgeler, faturaların ibraz edilmesi istenir.
Borçlunun gerekli evrakları sunup, durumu ispat edememesi halinde, icra ve iflas kanununun 311/5 maddesi uyarınca “icra mahkemesinin alacaklısını zarara uğratmak” suçundan, 6 aydan 3 yıla kadar hapis cezası ve 1000 gün adli para cezasına mahkûm olurlar.
Çevreye saygılı bireyler olarak, hukuk ülkesinde yaşadığımızı göz önünde bulundurduğumuzda ve her şeyden önemlisi empati duygumuzu geliştirerek alacaklı kişinin kendimiz de olabileceğini düşünüp bizim üzerimize düşen, borcumuzu yapılandırma veya maaşımızda kesilme yoluyla bir an önce ödeme sorumluluğumuzun olmasıdır.
